İnsanları tanımak için menfaat çatışmaları en etkili yol. Bu yolda, kimle yürüyeceğine, kimle yürümeyeceğine karar vermek güç değildir.
Fedakârlık gerektiren durumlarda, ufacık bir anlayışa sahip olmayan insanlarla zaman geçirmek israfa kaçar ki! İsraf da, telâfisi olmayan bir kavramdır. Kişi bencil olduğu, kendindeki hataları görmediği müddet ne insanlığından ne de imanından söz etmesi mümkün değildir. Namaz, oruç v.b farzlar Allah ile kul arasındadır. Kul Hakkı en çok vebal taşıyan bir yükümlülük niteliği taşır. İlişkiler içinde komşuluk; din ve toplumsal yaşamda büyük önem arzeder. Hatta! Peygamber efendimiz Hz Muhammed S.A.V'in hadislerinde de ifade ettiği gibi!..
“Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi o kadar tavsiye etti ki neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.”(Buhârî Edeb 28;Müslim Birr 140 141)
Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) anlatıyor:
"Resulullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) üç defa: “Vallahi iman etmemiştir, vallahi iman etmemiştir, vallahi iman etmemiştir.” dedi.
Ashab: “Kim iman etmemiştir ey Allah'ın Resulü?” dediler. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: “Komşusu şerrinden emin olmayan kimse.” (Buhari, Müslim, Ahmed b. Hanbel)
Enes b. Malik (Radıyallahu Anh)'den rivayetle Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kulun kalbi dosdoğru olmadıkça imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz. Komşusu şerrinden emin olmadıkça cennete giremez.”
(Ahmed b. Hanbel, İbn Ebi'd-Dünya) Enes b. Malik (Radıyallahu Anh)'den rivayetle Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Komşusuna eziyet eden bana eziyet vermiş, bana eziyet eden de Allah'a eziyet etmiş olur. Komşusu ile harp eden benimle savaşmış, benimle savaşan da Allah'la savaşmış olur.”
(İbn Hıbban)
Bir dostumun karşı dairesini satın alan yeni komşusu evine taşınmadan önce, günlerce tadilat yaptırır. Dostum ve ailesi gelen gürültülerden rahatsız olsa da anlayış gösterip, şikâyette bulunmaz, hatta kapı önünde makineyle kesilen talaş parçalarının tozu, arkadaşımın evinin içine kadar ulaşır. Buna rağmen, komşusuyla yüzyüze bakacağı "komşu hakkı"nın olduğu düşüncesiyle ses çıkarmaz. Fakat, evine taşındıktan sonra komşusuyla az çok muhabbetleri olmasına rağmen, dostumun evinden çıkardığı bir kaç mobilyanın kapı önünde durmasını hazmedemeyip, yönetime şikayet etmesi arkadaşımı haliyle üzmüştür. Üzüldüğü nokta; komşusunun kendisiyle muhabbeti olduğu ve telefon numarasıyla bile ulaşabileceği halde ikinci şahısları devreye sokmasıdır. Aynı gün zaten dostum nakliyeciyle eşyasının alınması hususunda anlaşmıştır.
Arkadaşıma, mobilyanın evine giriş çıkışını engelleyecek durumda olmamasına rağmen buna anlayış göstermeyen böyle bir komşuyla, mesafeli olması gerektiğini düşünmesini tavsiye ettim.. Anlamak için anlayışlı olmak, anlayışlı olmak için idrak gerek...
Sevgi ve saygılar...