Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesi olarak faaliyete başladığımız 26 Nisan 1994 tarihinden fesih kararı alarak kapandığımız 21 Mart 2015 tarihine kadar yapmış olduğumuz tüm çalışmalarda, katıldığımız her toplantıda, yapmış olduğumuz ya da katıldığımız tüm basın konuşmalarında kısaca bulduğumuz her fırsatta her ortamda yetkili yetkisiz duyarlı duyarsız her insana seslenerek sorunlarımızı iletmeye ve anlatmaya çalıştık.
Yetkili yetkisiz kimi gördüysek, makamı mevkisi ne olursa olsun hep yaşadığımız sorunları dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık.
Yıllardır bizler anlattık, aldığımız yanıtlar hep aynı oldu…
1994 yılından 2015 yılına kadar aradan geçen kocaman bir 21 yıl olmuş, ancak aldığımız yanıtlarda bir arpa boyu yol almamışız…
İşte bu güne kadar dile getirmekten yorulduğumuz ancak çözüm yerine aldığımız cevaplar;
Evden çıkamıyoruz, çıksak kaldırımlar uygun değil, TSE Standartlarına uygun rampalar yok, yapılan rampaların ise çıkış ve inişlerinde kot farkları olduğundan ya da etrafı oluklarla çevrili olduğundan kullanamıyoruz, kaldırımlarda gerekli genişlikler bırakılmıyor, tam orta yerlerinde ya ağaç, ya elektrik direği, ya esnaf tarafından teşhir ürünleri konuluyor, ya da telefon kutuları gibi nesneler konuluyor dedik,
“Sizi seviyoruz”, “Siz bizim başımızın tacısınız” dediniz.
Belediyeye ait toplu taşıma araçlarının tamamında binip inebileceğimiz rampa veya asansör gibi tertibat yok, gitmek istediğimiz yere gidemiyoruz, sürücülerin bazıları engellilere negatif tutum sergiliyor, binip inmelerinde yardımcı olmuyor dedik,
“Sizi seviyoruz”, “Siz bizim başımızın tacısınız” dediniz.
Otobüs durakları sağlamlara göre yapılmış bizler kullanamıyoruz, kışın yağmur altında yazın ise güneşin altında açık alanda beklemek zorunda kalıyoruz, durakların bulunduğu kaldırımlara çıkıp inebilecek standartlarda rampalar yok, duraklara otobüsler yanaşmıyor bu nedenle sağlıklı inip binemiyoruz dedik,
“Sizi seviyoruz”, “Siz bizim başımızın tacısınız” dediniz.
Hava gibi, su gibi, beslenme gibi en doğal ihtiyaç olan tuvaletimiz geldiğinde kullanabileceğimiz tuvaletler yok, evden çıktıktan itibaren sıvı gıda alamıyoruz, altımıza bez bağlamak zorunda kalıyoruz, bu nedenle her parka, her çay bahçesine ve mesire alanlarına birer tane TSE Standartlarına uygun engelli tuvaleti yapın dedik,
“Sizi seviyoruz”, “Siz bizim başımızın tacısınız” dediniz.
Mağazaların giriş çıkışlarında uygun rampa vb düzenlemeler olmadığından giremiyoruz, kendi istediğimiz kıyafetlerimizi alamıyoruz, mağazalarda engellilerin kullanımına uygun soyunma odaları yok, insanların içerisinde kıyafetlerimizi denemek zorunda kalıyoruz, kendi zevkimize göre değil mağazacının ya da kıyafetlerimizi alanların zevkine göre giyinmek zorunda kalıyoruz dedik,
“Sizi seviyoruz”, “Siz bizim başımızın tacısınız” dediniz.
Lokantalara, pastanelere ve kafeteryalara ailemizle, arkadaş ve dostlarımızla gidip oturmak, yemek yiyip içmek istediğimizde girip çıkamıyoruz, girsek kullanabileceğimiz lavabosu ve tuvaleti yok dedik,
“Sizi seviyoruz”, “Siz yeter ki gelin, biz sizi sırtımıza alır çıkarırız”, “Siz bizim başımızın tacısınız” dediniz.
Sinemaya, tiyatroya, kardeşimizin, yeğenimizin veya akrabalarımızın evlilik törenlerine katılmak için düğün salonlarına gidip eğlenmek, gezmek istiyoruz giriş çıkışlarında uygun rampa vb düzenlemeler olmadığından gidemiyoruz, engellilerin kullanımına uygun lavabosunu tuvaletleri olmadığından kullanamıyoruz dedik,
“Sizi seviyoruz”, “Siz yeter ki gelin, biz sizi sırtımıza alır çıkarırız”, “Siz bizim başımızın tacısınız” dediniz.
-Devam Edecek-