Olası bir koalisyon hükü- metinde Milli Eğitim Bakanlığı’nı hangi parti alacak?
AKP mi?
10 yılda 5 bakan değiştirdiler. Her gelen bir öncekini arattı. Bırakın başkalarını, kendileri bile kendi bakanlarını beğenmedi. Onların “iş bilmezliği” yüzünden çok oy kaybettiler. Bu yüzden, bu bizi aşıyor diye, her kim isterse, alın sizin olsun derlerse hiç şaşırtıcı olmaz.
|
CHP mi?
Çok hevesli olabilirler. Ama bu işi kim yapacak sorusunu sorduğunuzda saatlerce düşünüyorlar. Kafalarında geleceğe yönelik bir plan, program olduğunu söylemek abartı olur. Eğer onlarda kalırsa, el yordamıyla yol alacakları kesin!
MHP mi?
Her koalisyon hükümetinde MEB’i özellikle istiyorlar ama nedense onlara hiç verilmiyor. Eğitim konusuna ciddi anlamda kafa yorduklarını bugüne kadar çok fazla görmedik. Eğitimin en sancılı dönemlerinde bile müdahil olmadılar.
HDP mi?
Onlar ister de onlara verilir mi? İşte o tartışmalı. Ne kadar hazırlıklı olduklarını da bilmiyoruz. Demokrasi ve insan hakları konusundaki açılımlarını eğitim gibi temel konularda çok dillendirmediler. Örneğin şu günlerde yaşanan sınav işkencesi konusunda ne düşünüyorlar?..
Eğitim deyip geçmeyin. Yaz geldi, okullar kapandı ama milyonlarca öğrenci ve veli perişan vaziyette. Sınav işkencesi bitti, şimdi de kayıt işkencesi başladı...
Milletvekili olmak için can atanlardan bir Allah’ın kulu çıkıp da bu işkenceyi sorgulamıyor. Tek istedikleri, iktidara gelmek. Sanki gelince bir şey değişecek...
Örneğin hangi parti kimi Milli Eğitim Bakanı yapacak? Neyi değiştirecekler? Açıklasınlar, ille de bu partiyle koalisyon kurulsun diye tempo tutalım...
Nerdeee?..
TEOG, LYS eziyeti
Şu günlerde sınava giren ya da yakını sınava giren biri olmaktan daha eziyet verici bir şey olamaz. En az 5 milyon kişinin gözü kulağı Ankara’da. ÖSYM ve MEB’de...
ÖSYM, ne üniversite sonuçlarını açıklıyor ne de ne zaman açıklayacağına yönelik bir açıklama yapıyor. Sadece susuyor. Bu da adayları çıldırtmaya yetiyor da artıyor.
MEB’e gelince, koskoca bakanlık ortada kalmış durumda. Kriz kriz üstüne. Bakan Bey’in sadece adı var. Bürokrasi ise sanki gün sayıyor.
TEOG gibi saçma sapan bir sınav sisteminde niye ısrar edilir, anlamak mümkün değil. Her defasında battıkça daha da batıyorlar ama sistemi tümüyle ortadan kaldıracaklarına, daha da karmaşık hale getiriyorlar.
Sonuçta da eziyet çeken öğrenci ve veliler oluyor.
Bir de tabii okullar. Çünkü veliyle de öğrenciyle de onlar yüz yüze geliyor. Kayıt sancısını yaşayan da yine onlar...
Bir milyona yakın öğretmeni olan koskoca MEB, yanlışsız bir sınav yapamıyor, yargı devreye girmeden puanlara son şeklini veremiyor.
Puanlar dün yeniden hesaplandı. Ama görünen o ki birkaç kez daha yeniden hesaplanmak zorunda kalınırsa hiç şaşırtıcı olmaz.
Din dersinden muaf öğrencilerin durumu ve yeni yanlış soru iddiaları hiç de geçiştirilecek gibi değil. Üstüne üstlük İngilizcede yanlış sorunun her öğrenci için kabul edilmesi, Fransızca ve Almancadan girenlere böyle bir hakkın tanınmaması tansiyonu daha da yükseltti.
Özetin özeti: Öğrenci ve veliler ne zaman eziyet çekmekten kurtulacak?...